“Ülkemiz, dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır” https://t.co/iTMDBrtsjh pic.twitter.com/rrBUvMAIdJ
— T.C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) July 6, 2022
“Ülkemiz, dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır”
Yazdır Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Ülkemiz, dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili eski belediye başkanları ile buluşmasında yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten sosyal desteklere kadar her alanda sahip olduğu güçlü altyapıyla, hedeflerine kilitlenen bir Türkiye var. Küresel finans krizi, küresel sağlık krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi dünyada yaşanan zorlu sınamalar, Türkiye’nin sahip olduğu bu gücü daha değerli ve anlamlı hâle getirmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili eski belediye başkanları ile ATO Congresium’da bir araya geldi.
Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti çatısı altında büyükşehir, il, ilçe, belde belediye başkanı olarak görev yapanlarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sizler, AK Parti’nin bugünkü temsilcisi olduğu kadim medeniyet davamıza gönüller kazanarak katkı vermiş bir kadrosunuz. Sizler, belediye başkanlığı döneminizde gerçekleştirdiğiniz eser ve hizmetlerle adlarını tarihe yazdırmış bir kadrosunuz. Hazreti Mevlana’nın dediği gibi ‘Kamil insan odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. ‘Sizler eserlerinizle hem bu dünyada kâmil insan sıfatına kavuşmuş hem de öteki dünyada inşallah rıza-i ilahiye müyesser olmuş kişilersiniz. Bunun için her birinize şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu birlikteliğimizi son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Ebedi âlemde de hep birlikte Peygamber Efendimizin Livaül-Hamd ismiyle müsemma sancağı altında bir araya geleceğimizi umut ediyorum.
Tabii şu anda karşımızdaki bu muhteşem tablo, öyle bir anda ve kolayca oluşmadı. Buradaki kardeşlerimin kimileriyle 40 yılı, kimileriyle çeyrek asrı geçen, en yenisi ile bile 10-15 yılı geride bırakan mücadele geçmişimiz var. Nice siyasi başarıların, seçim zaferinin sevincini hep birlikte yaşadık. Ülkemize ve şehirlerimize kazandırdığımız nice yatırımın mutluluğunu birlikte yaşadık. İnsanlarımızdan aldığımız nice duanın içimize verdiği huzura birlikte şahit olduk. Nice badireleri birlikte aştık. Farklı görünümler altında gerçekleştirilen nice saldırılara birlikte göğüs gerdik. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yollarla önümüze kurulan nice tuzakları birlikte bozduk. Sıfatlar, görevler, makamlar gelir geçer ama işte bu gurur verici yaşanmış hakikatler daima bizimle kalır.”
“81 VİLAYETTE VE BUGÜN 85 MİLYONU AŞAN VATANDAŞIYLA TÜM ÜLKEDE TARİHÎ BİR DÖNÜŞÜMÜ YAŞATTIK”
Dünyada pek az lidere, yöneticiye böylesine köklü, geniş, kaliteli, vefalı bir kadro ile yol yürümenin nasip olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsıma, sizler gibi dava, yol, siyaset, çalışma arkadaşları nasip ettiği için Rabbime hamd ediyorum” dedi.
AK Parti’nin, belediye hizmetleri ile kendini millete ispatlamış, inançlı ve azimli bir kadronun Türkiye’nin yönetimine talip olmasıyla ortaya çıktığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce şehirleri değiştirip geliştirdiklerini, ardından 81 vilayette ve bugün 85 milyonu aşan vatandaşıyla tüm ülkede tarihî bir dönüşümü yaşattıklarını söyledi.
“AK Parti’nin demokrasi ve kalkınma devrimi, Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımıdır. Geçmişte rahmetli Menderes ve Özal’ın başlattığı reformları çok daha fazlasıyla hayata geçirmek bize nasip oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi kuranın da onu 15 ay içinde iktidara getirenin de istikamet gösterenin de girdiği her mücadele dimdik yanında duranın da milletin bizatihi kendisi olduğunu vurguladı.
Türkiye’de, 2002 Kasım seçimleri ile başlayan büyük demokrasi ve kalkınma atılımının, 2004 seçimleriyle belediyelerin de dâhil olmasıyla yeni bir safhaya geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yerel kalkınma başlıyor” sloganıyla girdikleri 2004 seçimlerinde 16 büyükşehirden 12’sinin de aralarında olduğu toplam 1750 belediye başkanlığını kazandıklarını anımsattı.
Daha sonraki yıllarda da bu başarıları önemli ölçüde sürdürdüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “En son 2019 mahallî idareler seçimlerinde de büyükşehirlerin yüzde 52’sini, diğer illerin yüzde 55’ini kazanarak, mahallî idarelerdeki gücümüzü bir kez daha gösterdik. Elbette İstanbul ve Ankara gibi ülkemizin en büyük iki şehrinin, altını çiziyorum başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından üzüntü duydum. Bakın ‘seçimi kaybettik’ demiyorum, ‘sadece başkanlık nezdinde’ diyorum. Çünkü meclislerini, Ankara’nın da İstanbul’un da biz kazandık. Arkadaşlar, bunu iyi anlatmamız lazım. Bir ‘belediye’ dediğimiz zaman olay sadece başkan değildir, meclistir. Meclisi bir kenara koyamazsınız. Mecliste beraber eğer güçlüyseniz, o belediyede gücünüz çok daha farklı olur. Bu şehirlerdeki seçimlerin oy oranlarımız gerilediği için değil, rakiplerimizin tamamı karşımızda birleştiği için kaybedildiği bir gerçektir. Buna rağmen, elde ettiğimiz tecrübeleri göz önünde bulundurarak, kayıplarımızı ilk fırsatta telafi etmekte kararlıyız. Milletimiz de bu hakikatleri görüyor ve öyle değerlendiriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yapılan Çankırı’nın Dodurga beldesi seçimlerinin, Anadolu irfanının bir göstergesi olarak siyasi tarihteki yerini aldığına işaret ederek, bu seçimde, muhalefet partilerinin tamamı 146 oyda kalırken, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın ise 995 oya karşılık gelen yüzde 87’lik bir oranla seçimi açık ara kazandığını söyledi.
Dodurgalılara teveccühleri için bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette böyle sınırlı bir seçim sonucu, tek başına ölçü değildir ama ortada fikir verecek bir tablo bulunduğu da açıktır. Şayet bu seçimde farklı bir sonuç çıksa ortalığı birbirine katacak olanların, AK Parti ve Cumhur İttifakı kazandığında nasıl sus pus olduklarını, nasıl başlarını kuma gömdüklerini sizler de görüyorsunuz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede pek çok konuda olduğu gibi siyasi değerlendirmeler hususunda da akıl ve vicdanın bir kenara bırakıldığını, ideolojik saplantıların, kör husumetlerin, sanal kabullerin ön plana çıktığını belirtti.
Ülke ve milletin kazanımlarının sırf kendilerine ve partilerine fayda getireceği için üzüntü duyan, buna karşılık ülke ve milletin yaşadığı her sıkıntıyı aynı gaye ile sevinçle karşılayan bir güruhun peydah olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye işgale uğrarsa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu biz bir asır öncesindeki kibarca manda ve himaye taraftarlığı diye ifade edilen emperyalist uşaklığından tanıyoruz. İnşallah meydanı başkalarının çöpüne hayranlık duyup kendi ülkelerinin güzelliklerine öfkeyle saldıran bu emperyalist uşaklarına bırakmayacağız” diye konuştu.
“MİLLETİMİZİN İHMAL EDİLMİŞLİĞİNİN TELAFİSİ İÇİN GECE-GÜNDÜZ ÇALIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2023 Haziran’da yapılacak, yakın tarihinin en önemli seçimlerinden birine hazırlandığına işaret etti.
Türkiye’nin, belediyelerle birlikte başlattıkları takdirde neredeyse son 30 yılına damgasını vurmuş bir hareket olarak bu seçimin anlamını en iyi kendilerinin bildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vesayet güçleriyle, terör örgütleriyle, darbecilerle, siyasi ve ekonomik tetikçilerle adeta boğuşarak geldiğimiz yer, sadece bizim değil, ülkenin ve milletin gelecek bir asrını belirleyecek derecede mühimdir. Siyasi hayatımızın her günü, millî iradenin üstünlüğünü tesis için canhıraş bir mücadeleyle geçti. Aynı şekilde belediyeden hükümete kadar sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ülkemizin asırlara sâri geri kalmışlığının, milletimizin ihmal edilmişliğinin telafisi için gece gündüz çalıştık. Bugün Türkiye’nin demokratik standartları da eser ve hizmet alt yapısı da hamdolsun gelişmiş ülkeler ile boy ölçüşecek seviyededir. Yaşanan her gelişme bu gerçeği görmek istemeyen gözlerin, duymak istemeyen kulakların, Hakk’ı söylemek istemeyen dillerin bile inkâr edemeyeceği bir hakikat olarak tekrar tekrar ortaya koymaktadır.”
“ARTIK KENDİ VİZYONUNU BELİRLEYEN, BU DOĞRULTUDA GEREKEN ADIMLARI KARARLILIKLA ATAN BİR TÜRKİYE VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte bu ülkenin ayağa kalkmasını, darbe ve vesayet araçlarıyla yürütülen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik geri kalmışlıkla engelleyenlerin kozlarını, sabırlı bir mücadeleyle birer birer ellerinden aldıklarını dile getirdi.
Artık kendi vizyonunu belirleyen, bu doğrultuda gereken adımları kararlılıkla atan bir Türkiye’nin olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten sosyal desteklere kadar her alanda sahip olduğu güçlü alt yapıyla hedeflerine kilitlenen bir Türkiye var, siz varsınız. Küresel finans krizi, küresel sağlık krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi dünyada yaşanan zorlu sınamalar, Türkiye’nin sahip olduğu bu gücü daha değerli ve anlamlı hale getirmiştir. Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır” diye konuştu.
“Elbette sıkıntılar, sancılar, ödediğimiz bedeller mevcut. Özellikle ekonomide son dönemde ortaya çıkan hayat pahalılığının insanlarımızın belini büktüğünü gayet iyi biliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz, ekonomimizi mahvetme tehdidiyle büyük bir saldırıya maruz kaldığımız 2018 yılındaki yol ayrımında tarihî bir tercihte bulunduk. Bu, ülkemizin imkânlarını finansal illüzyonlarda değil istihdamı artırmak için kullanma tercihidir. İşte bu anlayışla asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar sabit kazançlıların gelir seviyelerini artırarak yaşadığımız sıkıntıları hafifletmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta çıkan bir kanunla belediye başkanlarımızın maaşlarında yaptığımız iyileştirmenin de hayırlı olmasını diliyorum.”
“TÜRKİYE’Yİ HAK ETTİĞİ KONUMA ANCAK BİZ GETİRDİK, BİZ GETİREBİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın resesyonun eşiğinde bulunmasının ülkeyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Programı’nın ne kadar isabetli olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Belki insanlarımızın alım güçleri, yüksek enflasyon sebebiyle bir miktar düştü ama kimseyi işsiz bırakmadık, aç, açıkta bırakmadık. İnşallah önümüzdeki şubat, mart aylarıyla enflasyonu da kontrol altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz. Hiç şüphesiz insanların siyasi tercihlerinde ekonomi önemli bir belirleyicidir ama asla tek belirleyici değildir. Biz milletimize gece gündüz şu üç konuyu anlatacağız. Birincisi; 20 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizdir. Ülkemize sağladığımız, demokratik ve ekonomik kazanımları eskiyle mukayeseli bir şekilde ortaya koyarak hafızaları sürekli canlı tutmalıyız. İkinci olarak, bu altyapıyla ülkemizi nereye ulaştırmak istediğimizi anlatacağız. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılandığı bir süreçte Türkiye’yi hak ettiği konuma ancak biz getirdik, biz getirebiliriz. Üçüncüsü, karşımızdaki güruhun ülkemizin ve her bir insanımızın geleceğine nasıl bir zarar verebileceğini, arkadaşlar, hep beraber biz anlatacağız.”
Koalisyon dönemlerinin Türkiye’ye maliyetiyle, bölgedeki devletlerin güçlü yönetim eksikliği sebebiyle ödediği acı bedellerin ortada olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “İşte en son herhalde NATO Zirvesi’ni izlediniz. Zirvede, kimlerle neyi, nasıl konuştuğumuzu herhalde takip ettiniz. Bütün bunlarla beraber, eğitilip donatılan on binlerce PKK, YPG ve FETÖ teröristlerinin sınırlarımız dibinde beklediği, dünyanın dört bir yanında saldırmak için sinsice hazırlık yaptığı, birilerinin de FETÖ’cü alçaklar ile fotoğraf vermek için adeta sıraya girdiği, Türkiye’yi Suriye’den de Ukrayna’dan da beter etmek isteyenlerin ellerini ovuşturduğu çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
NATO’nun kayıtlarına PKK girmiştir, YPG girmiştir, PYD girmiştir ama hepsinden öte FETÖ bir terör örgütü olarak girmiştir. Bugüne kadar Sadece Avrupa Birliği kayıtlarında olan PKK artık sadece Avrupa Birliği kayıtlarında değil. Şimdi onunla birlikte PYD/YPG ve FETÖ bunlar da NATO’nun kayıtlarına girmek suretiyle gerçek anlamda terör örgütleri kimlermiş, bunlar şimdi NATO’nun resmi kayıtlarında yerini almıştır.”
“Sayın Cumhurbaşkanı bu nasıl oldu?” diye sorulabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz gerek NATO genel sekreterine gerek diğer cumhurbaşkanı ve başbakana ‘Bizim kırmızıçizgimizdir’ bunlar dedik. ‘Bu kayıtlara, PYD/YPG ve FETÖ bu kayıtlara girecek, girmediği takdirde kusura bakmayın biz bu imzayı atmayız.’ dedik. Onlar da bunu kabul etmek zorunda kaldılar ve böylece bu artık NATO’nun kayıtlarına girdi. Türkiye’de, ileri geri, şöyle böyle konuşmanın hiçbir anlamı yok. Kimseyi aldatamazsınız. Artık NATO’nun hemen kayıtlarını açarsınız ve o kayıtlarda bunları çok açık, net görürsünüz. Gizli bir şey artık kalmadı. Her şey ortada. NATO Zirvesi’nde üç dakikada, ekranda Türkiye’deki teröristlerin İsveç, Finlandiya, Hollanda, Almanya, İtalya, yani dünyanın değişik ülkelerinde, bunların nasıl cirit attığını bütün liderlere gösterdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin yönetimindeki en küçük bir zafiyetin millete çok ağır bedelleri olacağını belirterek, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasından taviz vermemek için 2023 seçimlerini Meclis’te Cumhur İttifakı’nın, Cumhurbaşkanlığı’nda bizim kazanmamız şarttır. Kendimizle birlikte evlatlarımızın ve onların çocuklarının geleceği için bu imtihanı da başarıyla vermeye mecburuz. Bunların muhasebesini ve murakabesini çeşitli zeminlerde beraberce yaptık ve yapıyoruz. Ama 2023 seçimleri tüm bunların ötesinde bir anlama, öneme, hassasiyete sahiptir. Bu seçim; kızgınlıkla, kırgınlıkla, nefsaniyetle hareket edilebilecek bir seçim değildir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin, artık dünün Türkiye’si olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyasi gücümüzle, diplomatik etkinliğimizle, ekonomik büyüklüğümüzle, eser ve hizmet altyapımızla çok ileri ve farklı bir yerdeyiz. Daha açık bir ifadeyle, artık kaybedecek çok şeyimiz var. Eskiden kaybedeceğimiz tek hazinemiz, vaktimizdi. Ödediğimiz tek bedel, zaten sahip olmadığımız özgürlük ve refah umudumuzu ertelemekti. Şimdi ise 2023’te yanlış bir tercih durumunda küresel yönetim ve ekonomi sisteminin en üst ligindeki yerimiz ile bu ligin lokomotif ülkeleri arasına girme fırsatımızı tehlikeye atmış olacağız. Bu gerçekleri önce kendi arkadaşlarımıza, onlarla birlikte halka halka milletimizin her bir ferdine anlatarak, 2023’te herhangi bir kazaya meydan verilmemesini temin edeceğiz.
Bizim hakkı, hakikati, muhabbeti dile getirdiğimiz her yerde muhalefetin yalanlarıyla, iftiralarıyla, çarpıtmalarıyla, hezeyanlarıyla insanları zehirlemeye çalışacağını unutmamalıyız. Sizlerden, hanenizden başlayarak oturduğunuz binada, sokakta, mahallede, iş yerinde, çarşıda, pazarda, otobüste, trende, dost meclislerinde velhasıl her yerde doğrudan şahsımın temsilcisi olarak davamıza sahip çıkmanızı, kazanmadık gönül bırakmamanızı istiyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, gayretimizi artırsın.”
Tüm Haberler
kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/138676/-ulkemiz-dunyanin-en-gelismis-10-devleti-arasindaki-seckin-yerini-almaya-her-zamankinden-daha-yakindir-
“Ülkemiz, dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır” https://t.co/iTMDBrtsjh pic.twitter.com/rrBUvMAIdJ
— T.C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) July 6, 2022